Manisa Celal Üniversitesi (MCBÜ) tarafından “Manisa’nın Depremselliği ve Kentsel Dönüşüm” konusunda Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde konferans düzenlendi. Konferansa Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki zelzelesi 3 ay öncesinden işaret ederek dikkatleri üzerine çeken Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür konuşmacı olarak katıldı.
Son günlerde art geriye zelzele ve artçılarıyla sarsılan Manisa’da katılacağı konferans öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Görür, Manisa ve İstanbul’da muhtemel sarsıntılar hakkında açıklamalarda bulundu. Manisa’nın fay yoğunluğunun en fazla olduğu vilayetlerden biri olduğunu vurgulayan Görür, şöyle devam etti:
“Manisa’nın bulunduğu yerde bilhassa Gediz grabeninin ana fayı üzerinde olduğu için bu blok vakit zaman harekete geçip, fay boyunca belli bir ölçüde kayması sonucu bu tavan blokunun üzerindeki kaymaya bağlı olan gelişmiş olan faylar, yapılarda bundan etkilenerek zelzeleler oluşturuyor. Bu sarsıntılar dolayısı ile Manisa’yı da etkiliyor. Manisa o denli ya da bu türlü sarsıntı bölgesinin merkezi durumunda. Bir sevindirecek durum var. Manisa ve yakınlarında o denli çok büyük boyutta sarsıntı üretecek faylar yok. Gediz grabeni oluşturan fay zone büyük bir fay zone, orada 7.0’a varan büyük zelzeleler olabilir. Ya da kuzeydoğudaki birtakım yerlerde lakin birden fazla sefer Manisa etrafındaki faylar boyut prestiji ile küçük olduğu için yani burada Manisa ve etrafında olan zelzeleler genelde orta ve küçük uzunluklu sarsıntılar olacaktır. Manisa yapı stoku ve kentsel dönüşüm prestijiyle gerekeni yaparsa en kolay ve en süratli biçimde zelzele güvenliğini sağlayabilecek bir vilayet olabilir. Vakit zaman sarsılır lakin bu sarsıntıya güçlü yapı stoku ve alt yapı oluşturan Manisa doğrusu bundan da fazla rahatsız olmaz”.
“Artık fazla vaktimiz yok”
İstanbul ve Marmara’da sarsıntısı beklediklerini aktaran Görür, “Alarm vermiş durumdayız. Bu son İstanbul’da olan iki zelzele de İstanbul’da sarsıntı üretmesi beklenen fay kolu üzerinde oldu. O da bizi endişelendirdi. Münasebetiyle vakit olarak da artık fazla vaktimiz yok. Son dilimlere girmişiz demektir. 30 sene içerisinde esasen olma olasılığından kelam edilirken 20 yılı geçti. Son 10 sene, tahminen artı eksisi bir 5 sene ileriye gidebilir lakin İstanbul’da risk daha da fazla demektir. Bu dönemi düşündüğümüz takdirde alarmda verilmiştir. Bir kadro hazırlıklar da yapıldı” diye konuştu.
“İstanbul’u tümüyle sarsıntıya hazırlayacak kentsel dönüşüm olmadı”
İstanbul’daki kentsel dönüşümün kâfi olup olmadığıyla ilgili soru üzerine Görür, “Kentsel dönüşüm başlangıçta çok hakikat da olmadı. İstanbul’u tümüyle zelzeleye hazırlayacak bir kentsel dönüşüm olmadı. Yüklü olarak yapı stoku üzerine eğilim gösterildi. Halbuki bir kenti sarsıntıya hazırlamada halk, idare, alt yapı, yapı stoku, etraf ve iktisat kıymetli. Bunlar üzerinde çok şey yapılamadı. Natürel yapılan kıymetli şeyler de var ancak daha yapılması gereken şeyler de fazla. Yeniden de olağan yapılanlar çok faydalı oldu. Devlet daireleri güçlendirildi, okullar, hastaneler, viyadükler, köprüler onlar da az şey değil. Halkın oturacağı yerleri düşünüyor isek maalesef şimdi daha o hususta fazla yol alamadık” sözlerini kullandı.
Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansı Manisa Valisi Ahmet Deniz, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ataç, Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Çiçekli, Manisa 1. Komando Eğitim Tugay Kumandanı Piyade Albay Sebahattin Kalkan, Manisa Vilayet Emniyet Müdürü Ömer Uslusoy da takip etti.
